2 Haziran 2018 Cumartesi

Romantik Duygusal Sözler

Sen benim kalbimin kafası güzel halisin.
Ben sana gönlümü açtım. İçimdeki kuşlar dünyaya uçtu.
Sen benim şarkımsın. Herkesin dili dönmez.
Vazgeçilmez olan sen değildin. Vazgeçmek istemeyen bendim.
Sesin diyorum, en güzel ağrı kesici!
Rüzgar yine kokunu getirdi. Anlayacağın yine canım burnumda. İlhan berk
Boynundan öpsem ya seni. Biliyorsun, orası benim memleketim.
Üzecekler seni, çok üzecekler. Aklına o zaman geleceğim işte. Cemal Süreya
Sana şiir yazmak ne haddime. Varlığın şiir zaten.
Herkes kaybettiği kadar içecekse. O masadan en son ben kalkarım!
Aynı şehirde sen varsın, ben varım, biz yokuz. Ne acı dimi.
Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş, ama sen gitme ben cahil kalayım.
Leyla! Çaresizliğimden gayri hiç bir kabahatim yok benim.
Gönül, han değil dergâhtır. Paldır küldür girip çıkılmaz, günahtır!
Çek bakışlarını gözlerimden, aşk bu şeytan doldurur.
Bazıları konuşmaz; gözlerine 5 saniye bakar, ömründen 5 yıl gider.
Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim.
Gözlerinin ‘kahve’sinden koy ömrüme, kırk yılın hatırına ‘sen’de kalayım!
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur.
İlham perisi kaçmış şair gibiyim. Kalemim söz değil, yüreğim sensizlik yazıyor.
Zamansız gelme elim kolum dağınıksa sarılamam.
Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim, sensiz boğazımdan geçmiyor.
Besmelesiz başladım diye mi, doyamıyorum seni sevmeye?
Seni sevmek; olmayacak bir nedeni, gelmeyecek bir gideni, beklemek gibi.
Mevsimin suçu yok. Yokluğun soğuk.
Ekmeğime hoşça kal sürdün ya sen, ben şimdi ‘aşk’ karınla; sana, ne şiirler yazarım.
Senin suçun yok ”hayat” ben buraya zaten ”elveda” demeye geldim.
Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır.
Güneş altında söylenmedik söz yokmuş. Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi.
Seni anlatabilsem seni. Yokluğun, cehennemin öbür adıdır. Üşüyorum, kapama gözlerini.
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı. Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim.
Allah’ım beni öyle bir sonbahar ayazı öldür ki, sevdiğim mezarıma koyacak tek bir gül bile bulamazsın.
Sen, bir matematik eşitsizliğinde bilinmeyensin. Anlaşıldı; ‘yalnız bırakarak çözeceğim seni.
Öyle ucuz değil gül koklamak. Gül tutan ele diken batmalı. Bir aşka gönül veren, o aşkın kapısında yatmalı.
Bu da benim yeteneğim. Olmasan da severim seni, hatta ayrılırım senden, haberin olmaz.
Dediler ki: eskiden böyle değildin, içine kapandın. Dedim ki: içindekiyle yetinen bu kalp artık sizi ne yapsın.
Uyudun mu?” diye yazılır, “Ne olur uyumamış ol, konuşmaya ihtiyacım var” diye okunur.
Şarkılara neden “parça” dendiğini biliyor musun? İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik yanını tamamlıyor.
Öyle çok yanar ki için dünyadaki bütün suçları işlediğini sanırsın. Oysa sadece sevmişsindir.
Saçlarından ödünç ver. Dört bahar geçti. pekguzelsolzer.com Çiçek kokusu öpmedim. Çok oldu mutluluktan vazgeçeli. Gülüşünden ver ömrümden al.
Öyle bir çık ki karşıma, her baktığımda ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi hissedeyim seni.
Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim. Kurşuna dizdiler anılarımı, yenik düştüm bu savaşta neyleyim, bir mezar nasılsa işte öyleyim.
Duvardaki yangın düğmesini örten cam parçasıyım, kurtuluşun olacaksa hiç düşünme ayakkabının topuğuyla kır beni.
İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla’nın yüzünü görenler bilir: Mecnun’un kalbine batan dikeni!
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke, sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.
Bir silahım olsaydı, bir silahım. Yoksulluğu şakağından, Kaybetmeyi kalbinden ve sensizliği alnının tam ortasından vururdum.
Olsun be aldırma. Yaradan yardır sanma ki zalimin ettiği kârdır, mazlumun ahi indirir sahi. Her şeyin bir vakti vardır!
Küçükken annem, yerde ekmek görünce: yükseğe koy kuşlar yer derdi. Sevdiklerimizi hep yüksekte tuttuk, acaba kuşlar mı yedi?
Seninle karşılaşmam hayatımın en büyük hatasıydı ve sırf seninle diğer tarafta karşılaşmamak için helal ediyorum hakkımı!
Adam gibi sevmelerin yasaklandığı bir yerde, ne kadar seversen o kadar acı çekersin. Sonra mı? Çektiğin acıyla kalırsın işte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Af ve Merhamet Peygamberi

  Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) af ve merhamet sahibi olduğunu gösteren ve bu sayede nice ölü kalbin iman selametine ulaştığı eşsiz örnekl...