3 Haziran 2018 Pazar

Kolpa Sözler

Manşet: Eğer isteklerin için savaşmıyorsan, kaybettiklerin için ağlama.
Gökyüzü; bazen ciğerime doluyor.
Yaşasak mı ölsek mi, karar vermek zor.
Senin sesin güzeldir, hadi bize iki çay söyle.
Şimdi sana çay söylesem onu da soğutursun.
Gidişine illa bir isim konulacaksa, mal kaybı diyelim.
Bu gece kurduğun hayallerine, amin olmaya geldim.
Belki sihirbaz değildik ama bizde çok şeyimizi kaybettik.
Tespih olmuşsun güzelim; herkesin elinde şak şaklardasın.
Bedeninin değil, aşkının, sevginin talibi olmuştum sadece.
Alttan aldık yeteri kadar, bundan sonra herkes ederi kadar!
İşim düşmedikçe kendime bile uğramıyorum. Sen de kimsin!
Eğer isteklerin için savaşmıyorsan, kaybettiklerin için ağlama.
Altın gibi kalbin olsa neye yarar, ayarın düşük olduktan sonra.
Yalnızlığına iyi bak sahip çık, kaç kişinin emeği var onda kim bilir.
Sen istediğin kadar kalbimi kır; bende gözyaşı tükenmez güzelim!
Biz kaybetmeye ilkokulda silgi ile başladık, sen neyin kafasındasın.
Fırtına ne kadar sert eserse essin, kayadan alıp götüreceği sadece tozudur.
Kendini benim yerime koy diyeceğim de bu kadar şerefi bünyen kaldırmaz.
Dertler nereden gelirse gelsin, neyse ki çayın demi var, hayatın gamına inat.
Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da “firarım” yakın.
Kaçan, giden balonlara el sallayın, nasıl olsa havaları sönünce geri inecekler!
Evet anladık biliyoruz zaten, tipinizin gideri var ama karakterinizin ederi yok!
Senin dünyaya baktığın pencere kirliyse, benim çiçeklerim sana çamur görünür.
Yüreklerde ünlem akılarda soru işaretiyim anlayana çok anlamayana az gelirim.
Kuru sıkıymış anladım bizim tüm hikayemiz. Öldürmedi bu mudur en kuvvetli darben.
Kış gelince hemen tutacak el ararsınız, ben anamın bol limonlu mercimeğiyle mutluyum.
İnsanlar böyledir. Bazıları yalan olur, bazıları yılan. Çok nadir şu dünyada adam gibi kalan.
Bilirsin sevgili yarim ben beceremem yaşamayı. Bir damla su olsam, gider rakıya damlarım.
Aşk kız arkadaşının dudağından öpmek kadar ucuzsa bende o aşkı satacak kadar şerefsizim.
Sofular haram demişler, bu aşkın şarabına. Ben doldurur ben içerim, günah benim kime ne!
Bazen sevda o kadar acıdır ki; öve öve bitiremediğiniz aşkınızı, gün gelir söve söve bitirirsiniz!
Biz sevgide, aşkta hep gelmeyenleri bekledik, sonra sigaramızı yakıp kaçak çayımızı demledik.
Unutma ki insanlar hiç bir zaman değişmez, sadece yalan söylemenin yeni bir yolunu bulurlar.
O kadar kızın arasında gözün benim hatunuma kayarsa, ben de o zaman sana kayarım adamım.
Laf dalaşına girme kapak olursun, uğraşma etiket olursun, adam ol belki yanımda yer bulursun!
Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.
Koşa koşa gelsen bile, yıldızları gökten indirsen de dikkat et sen kendine, iyi bak mutluyum böyle.
İnsanlar vardır sevginin en yücesine layıktır! İnsanlar vardır sevginin en yücesini versen de aşağılıktır.
Seni unutmak mı? Ey sevgili içimdeki yangın sönüyor artık! Nasıl da kül oluyorsun bir bilsen, bir görsen.
Sen bakma bize güzelim kimine göre adam, kimine göre yalanız. Rahat olun siz, biz adamına göre adamız.
Karanlık beni hapsediyor… Hepsi gerçeği görmem için… Ama gerçek olan tek şey ölüm… Ve o beni çağırıyor.
Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte, kim vurduya gideceksin.
Avucumun içi kadar yüreği olmayan adamlarda kolum kadar dilin olması onların artısı olsun ben eksilerimle sarhoşum.
Şaire sormuşlar; gidene mi küfür etmeli, kalıp bekleyene mi? Şair durur mu, yapıştırmış cevabı; ikisini de salla, çay var mı çay.
Bir sevdiğim olsun istiyorum; öyle bir sevsin ki beni, içime çektiğim sigaramın dumanını bile kıskanacak kadar sevsin.
Satmadık dostumuzu, bildik hasmımızı, kapatmadık eskilerden kalmış yaralarımızı, akıtırız kardeş uğruna kanımızı. Bilsinler ki krallar ölmeden bırakmaz tacını.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Af ve Merhamet Peygamberi

  Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) af ve merhamet sahibi olduğunu gösteren ve bu sayede nice ölü kalbin iman selametine ulaştığı eşsiz örnekl...