Akıl vermeyi bırakıp, biraz huzur verseniz.
İstersem çare, istemezsem bahane bulurum. Sen rahat ol!
Entel değiliz ki manitamiz olsun.
Yapında bozukluk varsa benden mimarlık bekleme!
Ölüme güler, gülüme ölürüm gülüm!
Bana iyi gelenler, hep benden gidenler oldu.
Akıllı olmayanı aklımla yenerim.
Ben büyük ikramiyeyim herkese vurmam.
Aklımı alabilirsen, yüreğim bedava.
Dur hemen gitme! Daha ömrümü yiyecektin.
Alem kaşar olmuş tost yapan yok.
Bana şiir yaz diyorsun hoş güzel de, peki sen kaç harf edersin.
Hava attığın yerde benim rüzgarım eser.
Zamanı, seninle birlikte geçirmeye hazır olmayan biriyle geçirme!
Adımı avucuna yaz hatırladıkça yalarsın.
Şu saatten sonra sende fırtına kopsa; bende yaprak oynamaz.
Yanımda bir kişilik yer var ama o kişilik sende yok.
Aslında ben seni olduğun gibi kabul ederdim de; “Sen Olmamışsın.” sıkıntı orada.
Varlığımın yok sayıldığı bir yerde, yokluğumu yük etmem ben kimselere.
Hiç bir zaman yüksekte görmedik kendimizi, sadece gereksiz insanlar için düşürmedik seviyemizi.
Kaç lisan bilirsen bil; terk edilmeyi yüreğine tercüme edemeyeceksin.
Hayatın ilk yarısı ikincinin beklentisiyle geçer, ikinci yarısı birincinin pişmanlığıyla.
Çok şükür benim kafam bozuk, bazıları gibi kanı bozuk değilim.
Sevebileceğim birine benziyordun dedi. Olsun dedim, sen de insana benziyordun.
Şerefin kadar konuş desem, ömür boyu susacak insanlar tanıyorum.
Peşinden koşacağımı düşünüyorsan, arkana bakma, hayal kırıklığına uğrarsın!
Bu saatten sonra ben başkası için yazarım, sen kendin için okursun!
Yol vermek sadece trafikte işe yaramaz, hayatınızdaki ‘gereksizler’ için de kullanın.
Ya av olacaksın ya da avcı ama asla avı avcıya götüren köpek olmayacaksın.
Annenle çocukluğundan konuştuk biraz. Kucaklardan inmezdi dedi. Hiç değişmedi dedim.
Bazı insanlar çamaşır suyu gibidir. İnsan yıpratmaktan başka bir işe yaramazlar.
Herkese yetecek kadar sevgim var ama sadece tek bir kişiyi mutluluktan göklere uçuracak kalbim var.
Seni paramla satın alırım dediysem; cebimin doluluğundan değil, fiyatının ucuzluğundan.
Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte, kim vurduya gideceksin.
Bazıları iyi bir küfrü hak etmek için o kadar çok emek veriyor ki, ‘Emeklerine saygı duyuyorum!’
Lakin nerden bilebilirdim ki senin, sahibinden satılık ucuzlamış yüreklerde, indirime girmiş ikinci el aşklar için taksite girdiğini.
Ben konuştum sen duymak istemedin. Şimdi sen konuşmak istiyorsun. Özür dilerim. Bu lisani bilmiyorum.
Git diyorsun da olmuyor işte git demekle! Her şeye rağmen gidemiyor insan. Bende sana sev diyorum mesela, sevebiliyor musun?
Aldatmak çok büyük bir yetenektir! Bu yüzden çok saygı duyuyorum. Çünkü; bunu her hayvan yapamaz!
Eğer benimle herhangi birinin arasında seçim yapmakta zorlanıyorsan; onu seç. Çünkü ben bir seçenek değilim!
Sevgime ihanet eden sevgiliyi kurşuna dizerken titrerse elim o titreyen ellerimi kesmezsem namerdim!
Bir umut vardır hiç tükenmeyecek, bir hasret vardır çekilmeyecek, birde ölüm vardır, bir gün elbet gelecek ama sana olan sevgim ne ölecek ne de bitecek
Bazı insanların da eski televizyonlar gibi tepesine vurulunca düzelmesi hayatımdaki en büyük temennimdi.
Belki tavırların beni en ağır küfürlere tahrik eder ama benim yüzümdeki o iplemez gülüş senin gelmişini geçmişini tatmin eder.
Benimle kurduğun hayalleri başkasıyla yaşayacak kadar ucuzsan, ben de seni tanımayacak kadar pahalıyım!
Hani ben kötüyüm ya senin gözünde! Hiç düşünüyor musun acaba; sen kaç kuruşluk adamsın benim gözümde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder