Manşet: Hayat iyi kartlara sahip olma değil, bazen kötü bir eli iyi oynama meselesidir.
Aptallıktan başka günah yoktur.
Tarihe karşı görevimiz onu yeniden yazmaktır.
Çağı etkileyen ilkeler değil, kişilerdir.
İnsan konuştuklarından çok sustuklarında gizlidir.
Ahlak; uzun, korkusuz bir sahtekârlıktır.
Telaş evrensel, çünkü herkes kendinden kaçma halinde.
Tecrübe, yaptığımız hataların bileşkesidir.
Sahi sevmek neydi? Sevgiliden gayrı her şeyden vazgeçmekti Gülüm…
Bana lükslerimi verin, gereksinimlerim olmadan da yaşarım.
Her zaman doğruyu söyle; ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın.
Demokrasi halkın, halk tarafından, halk için sopalanmasıdır.
Çok mutsuz olmamanın en güvenilir yolu çok mutlu olmayı istememektir.
Nerede otorite varsa orada otoriteye direnen bir adam vardır.
Düşen bir çığda hiçbir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz.
Eğer elinizde kazanacak kâğıtlar varsa oyunu dürüst oynarsınız.
Erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlarsa erkeklerin son aşkı olmak isterler.
İnsan beyni zihnin rahmidir, boşalır kederler ve fikirleri doğurur.
Damların üstünde yükselen kuleleri görmek için, şehri terk etmen gerekir.
Sosyal demokrasi; halkın halk tarafından, halk için zorlanmasıdır.
Eğer hizmetkâr olacaksan, senin hizmetinden en iyi faydalanacak olanı bul!
Sanat tekdüzeliğe makineleşmeye ve monotonluğa savaş açmaktır.
Günümüzde insanlar her şeyin fiyatını biliyor, hiçbir şeyin değerini bilmiyor.
Herkes biraz yalnızdır. O yalnızlık, kimini küçültür, kimini de büyütür.
Kişinin dertleriyle başa çıkmasının en kolay yolu onu başkalarına yüklemektir.
Gerçek dost kişinin başarılarını paylaşabilendir. Rafine kişilik gerektirir.
Öyle kolay bir sanat değildir uyumak. Onun uğruna bütün gün uyanık durmak gerekir.
Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler.
Hayatımın tek bir gününü çalışarak geçirmedim. Her şey bir eğlenceydi. Thomas Edison
Ahlaklılık yeni ve daha iyi geleneklerin ortaya çıkmasına karşı direnir: aptallaştırır.
Hayalci, Ay ışığında yolunu bulan insandır. Cezası da şafağı başka herkesten önce görmesidir.
Birini suçlamak üzere ileri uzattığın elinin 3 parmağının seni gösterdiğini unutma.
Geri kalmış demokrasiler için: Herkes fikrini söyler, kararı ben veririm. Burada demokrasi var.
Hayatı seviyorsanız zamanınızı boşa geçirmeyin. Çünkü zaman hayatın ta kendisidir.
Bir genci bozmanın en iyi yolu, ona aynı düşüneni farklı düşünenden daha çok saymayı öğretmek.
Bütün hedefler yok edilmiştir. Değer biçmeler birbirlerine karşı cephe almışlardır.
İnsanın ileriye dönük doğru kararlar alması, hesabının olmadığı bir bankadan para çekmesine benzer.
Yüksek sosyetede kişileri ilginç yapan maskedir, maskenin arkasındaki gerçek değil.
Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
Yalnızlığı sevmeyen özgürlüğü de sevmez. Kişi ancak yalnız kaldığında özgürdür çünkü.
İyi etki diye bir şey yoktur. Etki denen şey tümüyle ahlaka aykırıdır, yani bilimsel yönden ahlakdışıdır.
Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar.
İnsanoğlu hayatta o kadar acı çeker ki, canlılar arasında yalnız o, gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır.
Bir kere yanlış trene bindiyseniz; koridordan ters tarafa yürümenin hiçbir faydası yoktur!
Günde bir defa olsun gülmeliyiz. Neşeli olmalıyız. Sevinci öğrenirsek; başkalarına acı vermeyi unuttururuz.
İyi bir öğütle ilgili yapılacak tek şey başkasına devretmektir. Kendine bir yararı dokunmaz.
Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır.
Yaşlılar her şeye inanırlar. Orta yaşlılar her şeyden kuşkulanırlar. Gençler de her şeyi bilirler.
İyi huylu insana, mücadeleden kaçana iyi denir. Ama savaşçı olana da ve zaferi tutkuyla isteyene de iyi denir.
Gerçek erdem, yalnızca aristokrat azınlık içindir! Herkes için geçerli bir ahlak, gülünç bir fikirdir.
Değil mi ki gönül mutfağında yemekler tabak tabak, peki ne diye aşağılık kişilerin mutfağına kâse tutacakmışım?
Geçmişi değil de, geleceği kutlamak, geleceğin mitoloji masalını bulmak: İşte her şeyden önce önemli olan budur.
Davranıştaki coşku büyüklükten sayılmaz; davranışlara ihtiyacı olan, sahtedir… Bütün göstermelik insanlara dikkat…
Herkes hakkında biraz fazla şey biliriz! Ve kimileri saydamlaşsalar da karşımızda, yine de geçemeyiz ya içlerinden.
Aramayacaksın kimseyi, olması gerekenler zaten yanında. Ve yanında olmayıp gidenler; ne aklında olmalı ne de umurunda.
Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
Gerçekte hayatın anlamı olmasaydı ve ben de anlamsızı seçmek zorunda olsaydım, bence de en seçilesi anlamsızlık bu olurdu.
Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendime bir sahne buldum oynadım. Öyle bir rol vermişler ki, okudum okudum anlamadım.
Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül…
Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyveler aşağı doğru çeker. Meyvesiz bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.
Gelenek nedir? Bize yararlı olan şeyleri emrettiğinden dolayı değil, bize emrettiğinden dolayı itaat ettiğimiz yüksek bir otoritedir.
İyi olan nedir? Kudret hissini, kudret iradesini, insanın içindeki kudreti yükselten her şey! Kötü olan nedir? —Zaaftan çıkan her şey!
Ben nerede canlı bir varlık buyduysam, orada kudrete yönelik iradeyi gördüm. Hizmet edenin iradesinde bile efendi olabilme iradesini gözlemledim.
Günahtan kurtulduğuna inanmak mutluluk veriyorsa, bunun için gerekli olan, insanın günahkâr olması değil, kendini günahkâr hissetmesidir.
İki temel sorunu var insanlığın. Adaletsizlik ve anlamsızlık… Birine karşı Hukuk’u bulduk, diğerine karşı sanatı. Ama insanlar Hukuk’a ulaşamadı. Ve sanat insanlara…
Şanssızlığa katlanabiliriz, çünkü dışarıdan gelir ve tümüyle rastlantısaldır. Oysa yaşamda bizi asıl yaralayan, yaptığımız hatalara hayıflanmaktır.
Arzularımız o kadar şiddetlidir ki bazen birbirimizi parçalamak isteriz. Ama topluluk duygusu bizi durdurur. Lütfen not edin: işte bu, neredeyse ahlakın tanımıdır.
Ahlak yargıları ve cezalandırmaları, daha az sınırlandırılmış olanlara karşı (özgür olan bireylere karşı) ruhsal olarak sınırlandırılmış olanın gözde intikam biçimidir.
Dünyayı gördüğünüz gibi anlamaktır bizim işimiz, bildiğimiz biçimde düzeltmeye kalkışmak değil. Hiç bir şey aşırı modern olmak kadar tehlikeli değildir. Bir de bakarsınız modası geçiverir insanın.
Yapraklar sararıyorsa bunda şikâyet edecek ne var. Bırak düşsünler ve gitsinler. Hatta onların altına sert bir rüzgâr üfle. Üfle de bütün sararmış ve solmuşlar senden daha çabuk uzaklaşsınlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder