3 Haziran 2018 Pazar

Albayım Sözleri

Manşet: Masallar albayım. Bu dünyada sonu mutlu biten tek şey onlar.
Çok sevdik be albayım.
Velhasıl yorulduk albayım.
Fakat Allah kahretsin albayım!
Ben artık biraz çöktüm albayım.
Gözleriniz çok ses çıkarıyor, albayım.
Daha erken fakat yoruldum albayım.
Dünya çirkin, biz güzeliz albayım biz.
Bu acılar bir türlü geçmiyor be albayım.
Kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor.
Bu yaşantının da sonu kötü bitecek albayım.
Gençliğimi çaldılar albayım, gençliğimi çaldılar!
Velhasıl kelam, ziyadesiyle tükeniyoruz albayım.
Fakat Allah kahretsin albayım, insan anlatmak istiyor.
Fakat insan, tehlikeli oyunlar oynamak istiyor albayım.
Bitiyoruz albayım. Doğmakla, ölmek arasında. Bitiyoruz.
Kötülük albayım, kötülük. Her insanın içinde var diyorlar.
Ah be albayım, neden bu kadar acımasız olur insanoğlu?
Oku albayım oku. Bizde, herkese yetecek kadar utanç var.
Herkes tarih okuyor albayım, bugüne değer veren kalmadı.
Çok afedersiniz ama albayım, ben böyle yaşamak bilmiyorum.
Masallar albayım. Bu dünyada sonu mutlu biten tek şey onlar.
Kaybedelim albayım, kaybedelim ama önce kendimizden başlayalım.
İnsana yürümeyi öğretiyorlar. Ama kimse yolu göstermiyor be albayım.
İnsan bazı güçlüklerden, ancak onları unutmak suretiyle kurtulabiliyor albayım.
Beklemek albayım. Hiç duymayan birine dünyanın en güzel şarkısını söylemek gibi.
Aşk albayım. Tüm dünyaya kafa tutarsın da, bir yanak çukurunda diz çöktürür sana.
Siz bilmezsiniz albayım. İnsanlık tek başına kollarımda can verdi. Yanında kimseler yoktu.
Ne sıkıntım, ne derdim olursa olsun albayım, gözlerime baktığı an bulutlara kadar çıkıyordum.
Anlamlar Albayım. Bazı kelimelere sığmıyor. Ayrılık mesela… Sevenlerin sınavı diyebilir miyiz?
Bedenim bir hayli yorgun, ruhum ise emekliye ayrıldı. Ben bu hayat için fazla ölüyüm albayım.
Bilemezsin Albayım bilemezsin. Bizim kaderimiz bu, anlamını bilmediğimiz kelimeleri yaşamak.
Ağlamıyorum albayım… Eriyorum. Yavaş yavaş eriyorum… Biraz şansım varsa buhar bile olurum.
Ben ölmek istiyorum sayın albayım ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını izlemek istiyorum.
Ben vedaları sevmem albayım. Hiç gitmesin insanlar. Hele gelmemek üzere giderlerse, çok üzülürüm albayım, dayanamam.
Delirmek albayım, delirmek. Kim bilir ne kadar güzeldir. Aklın yok bir kere. Benim başıma ne geldiyse şu aklımdan geldi zaten.
Benim hevesim küçükken kırıldı albayım. Sonra kırık çıkıkçıya götürdüler yanlış kaynadı. Hayatım boyunca yanlış şeylere heves ettim durdum.
Sinirimden gülüyorum albayım. Çünkü sinirlerim artık gülmek için kafamın neşelenmesini beklemiyor. Bu karamsar beyinden bir kahkaha çıkmayacağı için, artık ben gülmüyorum, sinirlerim gülüyor. Hepsi bağımsızlığını kazandı albayım.
Fakat Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: “Nasıl?” Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Af ve Merhamet Peygamberi

  Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) af ve merhamet sahibi olduğunu gösteren ve bu sayede nice ölü kalbin iman selametine ulaştığı eşsiz örnekl...